AK Parti Manisa 8. Olağan İl Kongresine katılan Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Bölgemizde bunca gerilim, çatışma, savaş yaşanırken, coğrafyamız yeni krizlere yeni istikrarsızlıklara gebeyken, biz boş işlerle boş gündemlerle kendimizi meşgul edemeyiz. Hedeflerimize ulaşmak için daha çok çalışmamız gerekiyor. Türkiye Yüzyılını inşa etmek içi daha çok ter dökmeliyiz" dedi. Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan partisinin Manisa 8. Olağan İl Kongresine katıldı. Yunusemre ilçesindeki Muradiye Spor Salonunda gerçekleştirilen kongreye partililer yoğun ilgi gösterdi. Kongrede mevcut Manisa İl Başkanı Salih Hızlı yerine 22. Dönem AK Parti Manisa Milletvekili Süleyman Turgut Başkanlığında tek listeyle seçime gidildi.
Kongreye katılan Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Biraz önce İzmir’in misafiri olduk. 12 Ekim’de başlayan kongre sürecimizde Manisa’yla birlikte 78 kongremizi gerçekleştirmiş oluyoruz. Önümüzdeki cuma günü İstanbul, Artvin ve Yalova il kongrelerimiz var. Arada 5 Şubat’ta Kadın Kollarımızın yedinci olağan kongresinde ülkemizin dört bir yanından hanım kardeşlerimizle Ankara’da buluşacağız. 23 Şubat’ta Allah nasip ederse büyük kongremiz ile yapmak suretiyle kongre maratonumuzu alnımızın akıyla tamamlayacağız il ve ilçe kongrelerimizi hamdolsun. Tam bir bayram havasında kardeşlik atmosferi içinde çok büyük bir katılımla gerçekleştirdik. İşte bugün bu salonda gördüğünüz heyecanı, coşkuyu, ülkemizin her yanında gördük. Kongrelerimiz vesilesiyle milletimizle kucaklaştık. Kardeşliğimizi yeniledik, dostluğumuzu pekiştirdik. Andımızı tekrarladık. Yol ve dava arkadaşlığımızı güçlendirdik. Emektarlarımızın tecrübesiyle gençlerimizin dinamizmini harmanladık. Biz de hükümet çalışmalarının yoğunluğuna rağmen il kongrelerimizin birçoğuna bizzat iştirak ettik. Bu süreçte bir kez daha gördük ki sadece 11 milyonu aşan üye sayımız ile değil, millete hizmet aşkıyla partimiz tüm mensuplarıyla zirvede. AK Parti ve Cumhur İttifakı olarak 85 milyonun tamamını kucaklayan, her bir ferdini ve rengini temsil eden kuşatıcı bir yapıya sahibiz. İnşallah bu vasfımızı güçlendirerek devam edeceğiz. Yıkıcı ve dışlayıcı olmayacak bugüne kadar olduğu gibi yapıcı olacağız. 85 milyonun arasında gönül köprüleri inşa edeceğiz" dedi.
"Boş gündemlerle kendimizi meşgul edemeyiz"
Konuşmasında ana muhalefet partisi başta olmak üzere muhalefet partilerini eleştiren Erdoğan, "Bölgemizde bunca gerilim, çatışma, savaş yaşanırken, coğrafyamız yeni krizlere yeni istikrarsızlıklara gebeyken, 2. Dünya savaşı sonrası kurulan sistem yeni baştan şekillenirken, hasılı ülkemizi ve geleceğimizi doğrudan etkileyen kritik gelişmeler vuku bulurken biz boş işlerle boş gündemlerle kendimizi meşgul edemeyiz. Hedeflerimize ulaşmak için daha çok çalışmamız gerekiyor. Türkiye Yüzyılını inşa etmek içi daha çok ter dökmeliyiz. Evlatlarımıza daha müreffeh, güçlü ve itibarlı bir ülke bırakmak istiyorsak, tüm kapasitemizi kullanmalı, gereksiz tartışmalarla vakit kaybetmemeli, bir saniyemizi bile boşa harcamamalıyız" dedi.
"Muhalefeti utanarak izliyoruz"
"Muhalefetin iş bilmezliği bizim referansımız olamaz" diyen Erdoğan, "Muhalefetin tembelliği bizim bahanemiz olamaz, muhalefetin beceriksizliğine bakarak rehavete kapılamayız. Onların sorun çözmek milletin dertlerine derman olmak gibi bir kaygılarının olmadığının hepimiz zaten farkındayız. Bırakın dünyayı ülkemizde ne olduğunu bile takip etmiyorlar. Gazze’de 471 gün sonra ateşkes sağlanmış, Suriye’de 13,5 yıl süren zulüm sona ermiş, Avrupa’da ırkçı partiler hükümet devirecek seviyeye gelmiş. Ticaretten teknolojiye dünyada büyük devrimler yaşanıyormuş, bunların ve diğer hadiselerin hiçbiri umurlarında değil. Gelişmelere dair en ufak bir fikirleri yok. Varsa yoksa kendi çıkarları, kendi ikballeri, kendi gelecek planları. Kavgayı, gürültüyü, artık kendi seçmenlerini bile bıktıran güç mücadelelerini burada saymaya gerek dahi duymuyorum. Onlara kimi zaman hayıflanarak, kimi zaman acıyarak ama çoğu zaman ülkemizin muhalefeti adına utanarak izliyoruz. 2-3 sene önce eski genel başkanlarını yere göğe sığdıramıyorlardı. Gandhi Kemal, Gençlerin demokrat amcası diyerek pohpohluyorlar, övgü yağmuruna tutuyorlardı ama ne olduysa Türkiye’yi kurtaracak adam dedikleri Bay Kemal’i bir günde istenmeyen adam ilan ettiler. 14-28 Mayıs seçimlerindeki hezimetin bütün faturasını Bay Kemal’e çıkarıp şaibeli bir kongreyle gönderdiler. Birkaç ay öncesine kadar 85 milyonu yönetmeye layık gördükleri adamı CHP’ye layık görmediler. Şimdi ne kapısını çalan var ne fikirlerini merak eden var. Burada bir gerçeği de ikrar etmek durumundayım. Biz de yıllarca bu zatın ülkemiz siyasetine zarar verdiğini, siyaset kurumunun itibarine gölge düşürdüğünü sürekli vurguladık. Bundan sonra soru işaretleriyle dolu bir kongreyle de olsa CHP’nin başından gönderilmesini biz de ilk etapta müspet karşıladık. Türkiye’nin bir nebze olsun rahatlayacağına, siyasetin özlenen düzeleme oturacağına inandık. Bu amaçla Yeni Genel Başkana bir şans tanıdık. Bundan da muradımız kutuplaşmayı azaltmak, CHP’nin normalleşmesine katkı sağlamaktı. En azından diyalog kurabileceğimiz ortak bir zemini inşa etmeye çalıştık. Ancak gerilimden beslenen ana muhalefet içindeki vesayet odakları buna tahammül edemedi. Bu rahatsızlıklarını da her fırsatta söylediler. CHP’nin normalleşmesine fırsat vermediler. Eskisinden daha büyük bir savrulma yaşadılar.
Ana Muhalefet Partisinin, DHKPC’li teröristlerce şehit edilen cumhuriyet savcımızın ismini taşıyan adalet sarayının önünde elinde asker polis kanı olan marjinal sol örgütlerin polise saldırdığını görüyoruz. Öyle hakaretler, kelimeler, tehdit dolu cümleler kullanıyorlar ki karşılarındaki kitlenin yüzü dahi kızarmıyor. Gazeteci ve siyasetçi kılıklı kişilerin sahnelediği 3. Sınıf tiyatroları burada saymıyorum. Ne yaparlarsa yapsınlar adaletin tecellisine engel olamayacaklar. Burada gülsek mi ağlasak mı henüz tam kestiremediğimi şu trajikomik durumu da söylemek isterim. Adliye önünde polise karşı attıkları slogan, 1971 yılında Ziraat Bankasını soya sol bir terör örgütüne ait. Hani derler ya cuk oturmuş diye bunların durumu da tam böyle. Tencere yuvarlanmış kapağını bulmuş. Tıpkı kırmızı kart gibi bu sloganlarının da CHP’ye çok yakıştığını samimiyetle ifade ediyor, Sayın Özel ve Şürekâsını tebrik ediyorum. Neresinden tutsanız elimizde kalan bir CHP buluyoruz. Ne diyelim, belki de böylesi hayırlıdır. Bu ülkenin insanları CHP’ye bakarak bedavadan siyasi komedi izleme hakkına saygı da duymak lazım. Demokrasilerde muhalefetin an az iktidar kadar önemli olduğuna inanan bir siyasetçi olarak bu iç karartıcı tablodan ülkemiz siyaseti adına üzüntü duyuyoruz. Bir umut kırıntısıyla bu partiye ve yöneticilerine bakarak iç geçiren CHP seçmenine bir kez daha Allah sabır versin diyorum." şeklinde konuştu.
İktidarları boyunca çok fazla zorlukla mücadele ettiklerini kaydeden Erdoğan, "İktidar kazanmasın da Türkiye kaybederse kaybetsin anlayışına sahip muhalefetle hukuk mücadelemizi devam ettireceğiz. Rüzgar gülü misali bir oyana bir buyana dönen Bu omurgasız siyaset anlayışının maskesini her platformda indirmeye devam edeceğiz. Biz 22 yıl boyunca milletimizin onurunu korumak, itibarını yükseltmek için gündüzümüzü gecemize kattık. Bir ve beraber olmak için çok emek verdik. Her anı ülkemize ve milletimize aşkla hizmetle adadık. Nelerle karşılaştığımızı sizler iyi biliyorsunuz. 22 sene boyunca önümüze sayısız engel çıkardılar. Bizi yolumuzdan almak istediler. Her yolu kullanarak üzerimize geldiler. Alçakça iftiralarla, asılsız iftiralarla, yalanla, dolanla üstümüze geldiler. Hiçbirine eyvallah demedik. Zorbalıklara karşı geri adım atmadık, sinmedik. Milletin sandıkta tecelli eden iradesine canımız pahasına sahip çıktık. Biz aziz milletimize hizmetkarlık yapmak için talip olduk. Allah’ın izniyle de bundan asla ve asla taviz vermeyeceğiz. 85 milyon bizimle birlikte olduğu sürece bu kirli elleri kırmaya devam edeceğiz. Şunu aklınızdan çıkarmayın. Biz uzun ve ince bir yolda yürüyoruz. Bu yolun engel ve tuzaklarla dolu olduğunu biliyoruz. Biz de son nefesimize kadar Türkiye ve Türk milletine hizmet yolundan ayrılmayacak, bu kutlu yoldan sapmadan, eğilmeden, bükülmeden dimdik yürüyeceğiz" diye konuştu.
Erdoğan konuşmasının son kısmında Manisa’ya yapılan 560 milyar TL’lik yatırımlardan bahsetti.
Konuşmanın ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan’a AK Parti Manisa İl Başkanı Süleyman Turgut tarafından Demirci halısı hediye edildi.
Kongreye Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yanı sıra AK Parti Teşkilatlardan Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Erkan Kandemir, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Gençlik ve Spor Bakanı Osman Aşkın Bak, Parti Sözcüsü Ömer Çelik, TBMM 22. Dönem Başkanı Bülent Arınç, son Başbakan Binali Yıldırım, AK Parti Grup Başkanvekili Manisa Milletvekili Bahadır Yenişehirlioğlu, AK Parti MKYK Üyesi ve Manisa Milletvekili Mücahid Arınç, AK Parti Manisa Milletvekilleri Murat Baybatur, Tamer Akkal, önceki dönem Gençlik ve Spor Bakanı AK Parti İzmir Milletvekili Muharrem Kasapoğlu, delegeler ve çok sayıda partili katıldı.