Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, İstanbul'da ekonomi basını ile bir araya gelerek, gazetecilerin sorularını yanıtladı. Cevdet Yılmaz, enflasyona ilişkin sürece ve asgari ücret artış oranlarına değinerek, "Son 2 yılda yapılan artışlar oldukça önemli. Bu yıl da yaptığımız artışın gerçekleşecek enflasyonun üstünde kalacağını bekliyoruz." değerlendirmesinde bulundu.
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, 2003-2024 döneminde yıllık ortalama büyüme rakamının yüzde 5,4, asgari ücretteki reel artışın yıllık büyümesinin ise yüzde 5,6 olduğunu belirterek, şunları söyledi:
"Uzun dönemli baktığınızda da asgari ücreti büyümemizin üstünde artırmışız. Son dönemde önemli bir gelişme var. 2022 yılında emeğin milli gelirden, gayri safi katma değerden aldığı pay oldukça düşük seviyeye gelmişti. Pandeminin başka faktörlerin de etkisiyle hakikaten çok düşük bir düzeydi. Nitekim TÜİK, 2022 gelir dağılımı istatistiklerini yayımladığında, gelir dağılımında ciddi bir olumsuz etkilenme olduğunu gördük. Geçtiğimiz günlerde TÜİK, 2023 gelir bazlı rakamları açıkladı, burada gelir dağılımında nispi olarak bir düzelme olduğunu görüyoruz. 2025'te açıklanacak 2024 verilerinde de yine bu iyileşme eğiliminin devam edeceğini düşünüyorum. Bunun da öncü göstergesi emeğe, iş gücüne ödemelerin gayrisafi katma değer içindeki payı. 2024 yılı üçüncü çeyreğinde, serinin açıklandığı 1998'den beri en yüksek değer olan yüzde 37,6'ya ulaşmış durumdayız. Yani iş gücü ödemelerinin gayrisafi katma değerdeki payı itibarıyla 2024'ün üçüncü çeyreğinde tarihi yüksek seviyeyi görmüş durumdayız ve son bir yılda burada 6,1 puanlık artış var. Bu da önümüzdeki dönem gelir dağılımı açısından daha olumlu bir tablonun oluşacağını gösteriyor." Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, net asgari ücretin dolar karşılığı durumuna vurgu yaparak, asgari ücretin 2002'de 114 dolar, 2024'te ise 519 dolar olduğunu, 2025'teki son güncel artışla tutarın 627 doların üzerine çıktığını bildirdi.
Yılmaz, "Bu net maaşlara bir de işverene maliyeti açısından bakarsanız, tabi çok daha yüksek rakamlarda. Şu anki asgari ücret seviyemiz Rusya, Romanya, Bulgaristan, Meksika, Brezilya, Güney Afrika, Endonezya, Çin, Mısır ve Hindistan gibi gelişmekte olan ülkelerin üzerinde bir rakam." dedi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın asgari ücrete ilişkin, "Şayet enflasyon oranında çok ciddi bir sapma olursa tabii ki biz de buna kayıtsız kalmaz, gerekli değerlendirmeleri yaparız." dediğini hatırlatan Yılmaz, şunları kaydetti: "Cumhurbaşkanımız zaten bunu söyledi. Biz ciddi bir sapma olmayacağına inanıyoruz, politikalarımızı o çerçevede sürdürüyoruz. Önemli olan şudur, bugün yüksek bir maaş verirsiniz, yarın enflasyon bundan daha yüksek çıkarsa verdiğiniz maaşın hiçbir anlamı kalmaz. Önemli olan enflasyonu dizginleyip, düşürüp, somut, reel satın alma gücünde artış sağlamak. Bizim amacımız satın alma gücünde kalıcı artış sağlamak. Dolayısıyla bunu sağlamak için her türlü gayreti sarf edeceğiz.""Emek yoğun sektörlerde istihdam katkısı sağlamak istiyoruz"
Yılmaz, bu süreçte istihdamı da desteklemeye devam edeceklerini belirterek, asgari ücret kararıyla birlikte 700 lira olan asgari ücret desteğini 1000 liraya çıkardıklarını, bunun da önemli bir katkı olduğunu dile getirdi.
Ekonomi Koordinasyon Kurulunda (EKK), kamuda özellikle emek yoğun işletmelerle, hem imalatçı hem ihracatçı işletmelerle ilgili geniş değerlendirmeler yaptıklarını aktaran Yılmaz, şu bilgiyi verdi:
"Sanayi ve Teknoloji Bakanlığımızın, Strateji ve Bütçe Başkanlığımızın önemli çalışmaları oldu. Bu kapsamda da yine bir inisiyatif var, o da istihdamını koruyan emek yoğun sektörlerde faaliyet gösteren işletmelere çalışan başına 2 bin 500 liraya kadar istihdam katkısı. Bu özellikle tekstil, konfeksiyon, deri, mobilya gibi emek yoğun sektörleri ilgilendiren bir karar. Ocak ayı içinde bir düzenleme yapmak, işletmelerimizin istihdamını korumak istiyoruz, programın asıl amacı bu. İstihdamını korumuş, belli bir referans döneme göre azaltmamış olan KOBİ'lerimiz, işletmelerimiz bundan istifade edecekler. Cumhurbaşkanımız bunun ana başlığını açıkladı zaten, detaylarını tartışacağız." dedi. Amacın KOSGEB kanalıyla işletmelere bu desteğin bürokrasi oluşturmadan, çok hızlı, seri şekilde tespitleri yapılarak verilmesi olduğunu vurgulayan Yılmaz, "İşletmelerimize 2 bin 500 liraya kadar olan desteği sağlamak istiyoruz. Ama her sektörde değil, emek yoğun sektörlerde ve KOBİ'lerimizi hedefleyen bir anlayış içinde bu desteğimizi sağlayacağız. Amacımız insanların işini korumak, işletmelerin ayakta kalması, devam etmesi, istihdam sağlaması ekonomik ve sosyal olarak çok çok önemli. Dolayısıyla insanlarımızın iş gücü piyasalarında kalması için yeni bir programı da başlatıyoruz." ifadelerini kullandı.
"En düşük emekli maaşı konusunda bir çalışma yapacağız"
Emekli maaşlarında yapılacak artışa ilişkin görüşleri sorulan Yılmaz, asgari ücret oranıyla emekliye artış oranının mukayese edilmesinin doğru olmayacağını söyledi.Yılmaz, şu değerlendirmede bulundu: "Birisi bir yıllık süreçle ilgili bir artış, diğeri 6 aylık. Emekli ve memur artışı 6 aylık yapılıyor. Temmuzda tekrar bu artışlar yenilenecek. Burada da kural belli. Biliyorsunuz burada gerçekleşen enflasyon ve toplu sözleşme var, yani burada kural bazlı bir şey var. Burada asıl kural bazlı olmayan konu en düşük emekli aylığı. En düşük emekli aylığı bugün geldiğimiz noktada 12 bin 500 liraya çıkmış durumda. Kök ücretleri daha düşük olan, oldukça önemli sayıda emeklimiz bundan istifade ediyor. Kök ücretinden daha yüksek bir emekli ücreti almış oluyor. Yani primiyle bağlantılı kök ücretinden daha yüksek bir emekli maaşı almış oluyor. Bunu kanunla ancak değiştirebiliyorsunuz. Bu normal sistemden gelen bir şey olmadığı için, kanunla gelen bir yapı olduğundan ancak kanunla düzenlenerek yine sağlanabilir." Cevdet Yılmaz, bu konuda bir çalışma yapacaklarının altını çizerek, " Yani burada diğer ücretler artarken asgariyi olduğu gibi tutmanın doğru olmadığını düşünüyoruz. Bir çalışma yapacağız ve bir kanuni düzenleme muhtemelen gündeme gelecek. Nihai çalışma tamamlandıktan sonra grubumuzla kanun çalışmasını gündeme taşıyacağız. Ocak ayı içinde bu gerçekleşecektir diye düşünüyorum." dedi.
Çalışma hayatından sağlığa, yargıdan turizme, enerji ve madencilikten fahiş fiyat ve stokçuluğa kadar birçok alandaki düzenlemelerin geçen sene TBMM'de kanunlaştığını belirten Yılmaz, halen Parlamentonun gündeminde Türkiye Adalet Akademisi gibi düzenlemelerin bulunduğunu söyledi. Yılmaz, teknik çalışmasını yürütme olarak tamamladıkları ve gruplarıyla paylaştıkları iklim değişikliğine ilişkin taslağın da yakın gelecekte teklife dönüşmesini beklediklerini belirtti.
Siber güvenlik ve dijital pazarlardaki rekabete ilişkin düzenleme taslaklarına değinen Yılmaz, "Ayrıca, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığımızın düzenleme ihtiyaçlarına ilişkin bir taslağımız söz konusu. Bu çalışmaları sürekli devam ettiriyoruz. Cumhurbaşkanı Yardımcılığı olarak partimizden, grubumuzdan arkadaşlarımız, teknik arkadaşlarımızın desteğiyle elbette bunları tartışarak, olgunlaştırarak grubumuzla paylaşıyoruz ama takdir elbette Meclisimizin." ifadelerini kullandı.