"MİLLETİN DEĞERLERİNDEN UZAK ZİHNİYET Mİ BU ÜLKEYİ YÖNETECEK?"
Millet ittifakının Mersin'de ve Türkiye genelinde birinci parti olduklarını ve seçimi kazanacaklarını iddia ettiğini ama bunun karşılığının olmadığını anlatan Ali Kıratlı, "21 yıldır hamdolsun birliğin, beraberliğin, kardeşliğin teminatı olan Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan önderliğinde ülkemizi yönetmeye devam ediyoruz. Cumhurbaşkanımız Mersin'in öz evlatlarını listeye koydu ve sizlere hizmet noktasında bize, 'çalışın' dedi. Biz de, Cumhurbaşkanımızın bize olan güvenini boşa çıkarmayacağız" diye konuştu. "Millet ittifakı Mersin'de birinci çıkacaklarını ve Türkiye genelinde de seçimi kazanacaklarını söylüyorlar ve bunu da yaptırdıkları anketlere bağlıyorlar. Biz, neler döndüğünü çok iyi biliyoruz" diyen Kıratlı, "SGK'yı batırmış olan biri ile koltuk, bakanlık kavgasına tutuşan zihniyet mi bu ülkeyi yönetecek? Milletin değerlerinden uzak olanlar mı bu ülkeyi yönetecek? '100 yıllık Cumhuriyeti değiştireceğiz' diyen PKK terör örgütü yandaşlarıyla ortak hareket edenler mi bu ülkeyi yönetecek? Biz, bunlara cevabı 14 Mayıs'ta vereceğiz ve birilerinin ayaklar altına aldığı o seccadede şükür namazı kılacağız" şeklinde konuştu.
"ŞEHİR HASTANELERİNE NE GEREK VAR DEDİLER"
Konuşmasında, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde yapılan hizmetlerin saymakla bitmeyeceğini dile getiren Ali Kıratlı, hastane örneği ile yerli üretimlerden örnekler vererek şunları kaydetti:
“Şimdi geçmiş dönem devlet hastanelerimizi bir düşünün. Onar yataklı, ranza sistemli, refakatçinin oturacağı, uyuyacağı yer yoktu. 2, 3 kişi gitmek gerekirdi. Niye? Kayıt sırası, ilaç sırası vs için. İnsan, insan olduğundan utanır. Bunları biz yaşadık. Şimdi belki şaka gibi ama çabuk unutuyoruz bunları. Şimdi ise o, 'ne gerek var' denilen şehir hastaneleri var. Bir kere devlet yönetmek vizyon işidir. Günümüzü değil, önümüzdeki yirmi yılı, elli yılı planlama işidir. Öyle herkes yapamaz bu işleri. Hele hele zamanında SGK'yı batıranlar hiç yapamaz. Şimdi şehir hastanemize gidiyoruz. Maddi durumunuz iyi de olsa kötü de olsa. Bakın donanımlı, çok güzel hastaneler var bu memlekette artık. Ben gittiğimde gururlanıyorum. Niye? Randevu alıyoruz veya randevusuz gidiyoruz. Bir şekilde acilden giriyoruz. Yatış verecekler belki, çıkıyoruz kata bir tane danışman veriyorlar size. Odanıza kadar götürüyorlar, yatıyorsunuz. Karşınızda evimizde olmayan bir televizyon, ışıl ışıl duvarları, boyaları ama her şeyden önce refakatçinin yatacağı yatağı var. Yemeklerimiz lezzetli, evimizdeki gibi. Yani anlayacağınız, bu ülke nereden nereye geldi bir düşünün.”
"BAYRAĞIMIZA, BİRLİĞİMİZE, DİRLİĞİMİZE UZANAN ELLERİ KIRARIZ"
"Bakın bu ülke daha önce borç batağındaydı ve birileri gidip malum ülkelerden, para kuruluşlarından el-pençe durarak para dilenirlerdi. Peki şimdi... Artık biz borç verir durumdayız. Uzun yıllar birçok alanda dışa bağımlılığımız vardı. Bugün gelinen noktada; kendi İHA'sını, SİHA'sını, savaş gemisini, savaş uçağını, kendi otomobilini, kendi uzay aracını yapan ülke konumuna geldik. Bunların yanında doğalgazımız var artık. Bunlar vizyon işi. Sevda işi. Birileri laf üretir, milletin değerlerini ayaklar altına alır, ülkeyi bölmek isteyenlerle iş tutar, biz ise hizmet üretiriz, değerlerimize sahip çıkarız. Biz, bayrağımızı çiğnetmeyiz, vatanımızı böldürmeyiz. Cumhuriyetimize sahip çıkarız. Bayrağımıza, birliğimize, dirliğimize uzanan elleri kırarız."