Yaptığı sivri çıkışlarla adından söz ettiren eski İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Soner Yalçın'ın 'Oradaydım' belgeseline konuk oldu. 15 Temmuz 2016 yılında FETÖ'cü alçaklar tarafından gerçekleştirilen darbe girişiminde yaşananları anlatan Soylu, çarpıcı değerlendirmelerde bulundu.
"ONU ORADA ÖLDÜRECEKTİK"
Belgeselin yayınlanan tanıtımında Soylu, " Çankaya Köşkü'nden çıkarken silahımı belime taktım ve 'Burası sizin namusunuzdur, bizim dışımızda kim olursa vurun' dedim. 15 Temmuz'da darbeyi yapan ya da 1 numarası olarak değerlendirilen paşa, Çankaya Köşkü'ne gelseydi onu orada öldürecektik" ifadelerini kullandı.
KARANLIK GECEDE NELER YAŞANDI?
15 Temmuz 2016, Türkiye'nin en uzun ve en karanlık günlerinden biriydi. TSK içindeki FETÖ üyesi hainlerin kalkışması, milletin sağlam iradesi ile önlenirken, darbe girişimi 22 saatte bertaraf edildi. Peki 15 Temmuz darbe girişimi nasıl başladı? İşte o karanlık gecede yaşananlar...
O gün önce kara bir leke, ardından da bir destan olarak kazındı akıllara. Sakin başlayan günün akşamında anormal bir hareketlilik vardı. Saat 21.30'da Genelkurmay Karargahı'ndan silah sesleri yükseldi.
Karanlık ellerdeki F-16'lar Ankara semalarında alçaktan uçmaya başladı. Yaşananlar ne bir tatbikattı ne de bir bomba ihbarı... Çok geçmeden Genelkurmay Başkanı ve kuvvet komutanları rehin alındı.
Sadece Ankara değil, İstanbul'da da hainler sahnedeydi.Boğaziçi ve Fatih Sultan Mehmet köprüleri geçişe kapatıldı. İstanbul'un birçok noktasından çatışma haberleri geliyordu.
Herkes merak içindeydi. İlk açıklamayı saat 23.00'te dönemin Başbakanı Binali Yıldırım yaptı: Emir komuta zinciri olmadan asker içerisindeki bazı kişilerin kanunsuz bir eylemi söz konusu...
POLİS ÖZEL HAREKATA SALDIRDILAR
FETÖ'cü hainler kendilerinden olmayan herkesin üzerine kin kustu. İlk patlama sesi saat 23.20'de Ankara'nın Gölbaşıilçesinden geldi. Darbeciler kendilerini bertaraf edecek en önemli güce, polis özel harekata saldırdı.
16 Temmuz'un ilk dakikalarında bu kez darbeciler istihbaratın merkezini hedef aldı. Askeri bir helikopter MİT'i taradı. Bu sıralarda bir grup üniformalı darbeci TRT koridorlarındaydı. Çalışanları rehin aldılar, kuruma tüm girişleri kapattılar.
Cumhurbaşkanı Erdoğan darbe girişimi olduğunda ailesiyle Marmaris'te idi. Saat 00.24'te canlı yayına bağlandı. Milyonların gözü vereceği mesajdaydı: Milletimizi illerimizin meydanlarına davet ediyorum. Havalimanlarına davet ediyorum ve milletçe meydanlarda havalimanlarında toplanalım ve bunların o azınlık gurubu tanklarıyla, toplarıyla gelsinler ne yapacaklarsa halka orada yapsınlar.
Bu çağrı 15 Temmuz darbe girişiminin kırılma noktası oldu. Meydanlara inen halkın demokrasi nöbeti de böylece başladı. Darbeciler talimatı üzerine saat 01.00'de F-16'lar Ankara Emniyet Müdürlüğü'nü bombaladı. Binadan dumanlar yükseldi. Hainlerin hedefinde Ankara Gölbaşı'ndaki Özel Kuvvetler Karargahı da vardı.
ERDOĞAN'DAN MESAJ: FATURASINI AĞIR ÖDERSİNİZ
Darbenin seyrini değiştiren anlardan biri saat 02.28'de yaşandı. Darbeci Semih Terzi'yi karargaha girmeden öldüren Ömer Halis Demir orada şehit oldu. Gölbaşı'ndan ikinci kez bomba sesi yükseldiğinde saat 02.20 idi. Hainler ele geçirdikleri jetlerle Gölbaşı Özel Harekat Daire Başkanlığı'nı hedef aldı.
16 Temmuz saatler 02.50'ı gösterirken milli iradenin kalbine bomba üstüne bomba yağmaya başladı. 7 dakika aralıkla atılan iki bombanın hedefi oldu Meclis. Buna rağmen vekiller Meclis'i terk etmedi. Yapıldığından bu yana hiç kullanılmayan sığınağa inildi. Saat 03.20'de Cumhurbaşkanı Erdoğan, Marmaris'ten İstanbul'a gitti. 1 saat sonra ise Atatürk Havalimanı'nda kameraların karşısına geçti: Bu millet tarafından verilen silahları, eğer siz size bu silahı veren millete doğrultursanız bunun faturasını ağır ödersiniz.
F-16'DAN BEŞTEPE'YE 2 BOMBA ATILDI
Gün ışımaya başladığında Ankara semalarındaki jet hareketliği azaldı. Bombardımanlarda en ağır yarayı alan Gölbaşı Özel Harekat Merkezi'nde kontrol sağlandı. Tam ortalık sakinleşti derken saat 06.19'da Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nin yakınlarına atılan iki bomba Ankara'yı sarstı. Bombalar düşerken, on binler de demokrasiye sahip çıkmak için oradaydı.
Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar'dan hala haber alınamıyordu. O kritik koltuk boş bırakılmadı. Başbakan Yıldırım, jet atamayı saat 06.52'de TRT Haber yayınında açıkladı: Şu anda silahlı kuvvetler adına emir komuta Ümit Dündar'dadır.
O karardan 3 dakika sonra Boğaziçi Köprüsü'ndeki darbecilerin teslim olmaya başladığı haberi geldi. Gözaltı sayısı her saat, her dakika hızla arttı. Yargıda, askeriyede ve emniyette yüzlerce görevden uzaklaştırma kararları verildi.
10 saat alıkonulan Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar ve diğer komutanlar için Akıncı 4'üncü Ana Jet Üssü'ne operasyon düzenlendi. Akar hainlerin elinden kurtarıldı. Saat 08.32'de helikopterle Çankaya Köşkü'ne götürüldü. Aynı dakikalarda Jandarma Genel Komutanlığı darbecilerden temizlendi.
"KALKIŞMA BASTIRILMIŞTIR"
Meydanlardaki demokrasi nöbeti sabaha kadar sürdü. Halkın kararlılığı darbe girişiminin başarısız olmasında büyük rol oynadı. Zor geçen gecenin ardından Başbakan Yıldırım, saat 12.57'de kameraların karşısındaydı: Kalkışma bastırılmıştır. Ancak şehitlerimiz vardır.
Gece boyunca bombalanan Meclis, saat 16.08'de olağanüstü toplandı. Başbakan, milletvekillerine hitabına İstiklal Marşı'ndan dizeleri okuyarak başladı. Cumhurbaşkanı Erdoğan henüz İstanbul'da idi. Demokrasi neferlerinin toplandığı Kısıklı'dan ABD yönetimine seslendi: Pensilvanya'daki bu zatı artık Türkiye'ye teslim edin.
Ve saat 20.02... Darbe girişiminin merkez üssü olan Akıncı'da operasyonlar sona erdi. Türkiye, o gece 251 vatan evladını şehit verdi. Ama hainlerin kalkışması bir gün bile sürmedi. Karanlık gecenin şafağında demokrasi galip geldi.