Kadın Hastalıkları ve Tüp Bebek Uzmanı Dr. A. Hamdi Karanfil, tüp bebek tedavisinde genellikle stresin infertiliteyi, infertilitenin ise stresi tetiklediğini söyledi.

Tüp bebek tedavisinin, psikolojik, sosyal ve ekonomik etkileri olan zorlu bir süreç olduğunu ifade eden Medline Adana Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Tüp Bebek Uzmanı Dr. A. Hamdi Karanfil, tedavi sürecinde stresle doğru ve etkili bir şekilde başa çıkmanın yollarını anlattı.

İnfertilite en fazla anne adayını etkiliyor

Dr. Karanfil, hayatta her bireyin az ya da çok bir stres yaşadığını kaydederek, "Stres kişinin fiziksel ve psikolojik dengesinin bozulmasına gösterdiği bir tepki durumudur. Ancak strese tepki verme şeklimiz, genel huzurumuzun üzerinde bir etki oluşturur. Gündelik yaşamda strese neden olabilecek iş hayatı, mali durum, ilişkiler, bir yakının kaybı ve gündelik sorunlar gibi birçok etken vardır. İnfertilite basit bir jinekolojik rahatsızlık olmayıp özellikle anne adayını biyolojik, psikolojik ve sosyal açıdan son derece olumsuz etkileyen, bunun sonucu olarak da sağlık ve yaşam kalitesini düşüren bir durum" dedi.

Süreç uzadıkça stres de artıyor

İnfertilite sorunu olan kadınların yüksek düzeyde stres ve anksiyete yaşamalarının altında yatan en önemli sebebin infertiliteye bağlı yaşanan; annelik duygusunun, üretkenliğin, benlik saygısının ve genetik devamlılığın kaybı olduğunu anlatan Dr. Karanfil, bu konuda yapılan çalışmalarda stresin infertiliteye nasıl yol açtığı konusunda çeşitli görüşler olduğunu söyleyerek, hamile kalamayıp süreç uzadıkça, stres seviyesinin de hızla yükseldiğini kaydetti.

Stres erkeleri de etkiliyor

Erkek kısırlığı ve stres arasında da bir bağlantı bulunduğuna değinen Dr. Karanfil, stresin erkeklerde testosteron hormonunu ve sperm üretimini düşürdüğünü ayrıca sertleşme sorunlarına (iktidarsızlık) yol açabildiğini söyledi.

Gerekirse psikolojik destek alın

Birçok çiftin uzun zaman doğal yollarla bebek sahibi olmaya çalıştıktan sonra başvurdukları tüp bebek tedavisinde genellikle stresin infertiliteyi, infertilitenin ise stresi tetiklediğini söyleyen Dr. Karanfil, "Bu gibi bir kısırdöngü durumunda stresi yönetmek ve mümkün olduğunca ondan uzaklaşacak yoları bulmak gerekir. Bunun için gerekiyorsa bir uzmandan psikolojik destek almak da faydalı olabilir" diye konuştu.

Karanfil, tedavi sürecinde stresten kaçınmak için yapılabilecekleri şöyle sıraladı:

"Tedaviniz için kolay ulaşabileceğiniz, güvendiğiniz bir merkezi seçin. Doktorunuzdan tedavinizin tüm aşamalarında mümkün olduğunca sık bilgi alın

Üçüncü şahısların ve kaynağını bilmediğiniz bilgilerin etkisinde kalmayın. Tedavi sürecinizde size akıl vermeye kalkan kişilerden uzaklaşın

Tedaviniz sizin özelinizdir, meraklı kişilerin sorularını cevaplamak zorunda olmadığınızı unutmayın

Duygularınızı bastırmayın, tüm endişelerinizi doktor ve hemşireniz ile çekinmeden paylaşın

Stresinizin nedenlerini belirleyin ve olabildiğince bunlardan uzak durmaya çalışın

Stres yönetimi konusunda bilgilenin, etkili başa çıkma yollarını öğrenin

Rahatlama ve nefes alma tekniklerini uygulayın

Kontrol altına alamayacağınız, sizin dışınızda gelişen sorunları kabul edin

"Hareketsiz yaşam, baş dönmesini tetikliyor" "Hareketsiz yaşam, baş dönmesini tetikliyor"

Güvendiğiniz bir arkadaşınız veya gerekirse bir psikolog ile duygularınızı paylaşın

Tedavi dışında kendinize eğlenmek ve rahatlamak için zaman ayırın

Aktif olun; sosyalleşin, spor yapın, kitap okuyun, müzik dinleyin

Tedavi sonucunu düşünmeden her geçtiğiniz aşamayı başarı olarak kabul edin

Tedavinin her aşamasından sonra kendinizi ödüllendirin

Çiftlerin birbirlerine olan desteği çok önemlidir. Birbirinizden desteğinizi esirgemeyin".


İHA

Editör: MERSİN OBJEKTİF