Sağlık

Türk Tabipler Birliği'nden 'kızamık' açıklaması

TTB, kızamık vakalarının hızla artması ve salgın riskiyle karşı karşıya kalınması üzerine açıklama yaptı: “Veriler paylaşılmalı, gerekli önlemler alınmalı, aşı bireylere ulaştırılmalı”

TTB, kızamık vakalarının hızla artması ve salgın riskiyle karşı karşıya kalınması üzerine açıklama yaptı: “Veriler paylaşılmalı, gerekli önlemler alınmalı, aşı bireylere ulaştırılmalı”

Türk Tabipleri Birliği (TTB), kızamık vakalarının hızla artması ve salgın riskiyle karşı karşıya kalınması üzerine bir basın toplantısı düzenledi. Toplantıda TTB Merkez Konseyi, Halk Sağlığı Kolu, Pandemi Çalışma Grubu ve Aşı Çalışma Grubu tarafından hazırlanan ortak metin kamuoyu ile paylaşıldı



Türk Tabipleri Birliği (TTB), kızamık vakalarının hızla artması ve salgın riskiyle karşı karşıya kalınması üzerine bugün (16 Haziran) bir basın toplantısı düzenledi. Toplantıda TTB Merkez Konseyi, Halk Sağlığı Kolu, Pandemi Çalışma Grubu ve Aşı Çalışma Grubu tarafından hazırlanan ortak metin kamuoyu ile paylaşıldı.

Basın toplantısında kısa bir söz alan TTB Merkez Konseyi Başkanı Dr. Şebnem Korur Fincancı; emeği ve doğayı sınırsızca sömürüp araçsallaştıran, ekolojik tahribatı, yaban hayatına müdahaleyi ve denetimsiz kentleşmeyi artıran, hakikat ötesi ve neoliberal sağlık politikalarının bir başka sonucuyla karşı karşıya olunduğuna vurgu yaptı.

COVID-19 pandemisinde topluma dayalı bölge tabanlı birinci basamak sağlık hizmetine geçiş için bir politika penceresi açılması gerektiğini hatırlatan Korur Fincancı; “Biz bu salgının verilerinin Sağlık Bakanlığı tarafından hızla kamuoyu ile paylaşılmasını, gerekli önlemlerin alınmasını ve bireyin aşıya gelmesini değil, aşının bireye ulaştırılmasını talep ediyoruz” diyerek sözlerini noktaladı.

Basın toplantısında açıklamayı okuyan TTB Pandemi Çalışma Grubu üyesi Dr. Esin Şenol, kızamık hastalığına ilişkin genel bir bilgilendirme yaparak söze başladı.

Türkiye’de son yıllarda hızla vaka artışlarının yaşandığını verilerle paylaşan Şenol, 2023 yılının ilk dört ayında Kızamık ön tanısıyla 2005 kişinin incelendiğini, 1440 tanının doğrulandığını ve 242 kişinin hastaneye yattığını aktardı. Kızamık ön tanısıyla incelenen olgularda aşısız ve eksik aşılıların çoğunlukta olduğuna dikkat çeken Şenol, 1 yaş altında vakaların neredeyse tümünün, 1-4 yaş arası vakaların ise yarıdan fazlasının aşısız olduğunu dile getirdi.

Sağlık otoritesinin şeffaflıktan uzak ve reddiyeci tutumuna tepki gösteren Şenol, “Sağlıkta Dönüşüm Programı ile koruyucu hizmetlerden tedavi edici hizmetlere evrilen birinci basamak ve aşı karşıtlarının yarattığı aşı kararsızlığının/tereddüdünün büyümesi ve ülkenin sağlık otoritesinin bu tereddüdü giderecek hiçbir etkili girişimde bulunmaması, sorumluluğu bireylere yüklemesidir” diye konuştu.