Ücretli çalışanların satın alma gücünde oluşan gerilemenin insan hayatının temel gereksinimi olan gıda harcamalarında bile tasarrufu zorunlu hale getirdiğini belirten Türk-İş, işçi, memur, emekli fark etmeksizin toplumun büyük bir kesiminin artan fiyatlar nedeniyle satın alma gücünde kayıp yaşarken bir yandan da adaletsiz vergi sisteminin mağduru olmaya devam ettiğinin altını çizdi.
Ekonomik krizin nedeninin çalışanlar olmadığına işaret eden Türk-İş, açıklamasının devamında “Bu nedenle yapılacak tasarruflar dar ve sabit gelirli kesimlerin ücretleri üzerinden olmamalıdır.” ifadelerine yer verdi.
TÜRK-İŞ Konfederasyonu tarafından, çalışanların geçim koşullarını ortaya koymak ve temel ihtiyaç maddelerindeki fiyat değişikliğinin aile bütçesine yansımalarını belirlemek amacıyla her ay düzenli olarak yapılan Yoksulluk ve açlık sınırı araştırmasının 2024 Ekim ayı sonucu da belli oldu.
Yapılan değerlendirmelere göre Ankara’da yaşayan dört kişilik bir ailenin sağlıklı, dengeli ve yeterli beslenebilmesi için yapması gereken aylık gıda harcaması tutarı yani açlık sınırı 20 bin 431 lira 83 kuruşa, gıda harcaması ile giyim, konut (kira, elektrik, su, yakıt), ulaşım, eğitim, sağlık ve benzeri ihtiyaçlar için yapılması zorunlu diğer aylık harcamalarının toplam tutarı ise yani yoksulluk sınırı 66 bin 553 lira 19 kuruşa yükseldi.
Bekâr bir çalışanın ‘yaşama maliyeti’ de aylık 26 bin 526 lira 77 kuruşa yükseldi.
